Trinidad’ın Dönüşü

trinidad-in-donusu

“Neyi bekliyorum? Güneş sağlıklı beyaz rengine döndü. Pegasus’un kanadı Cenin’e dokundu dokunacak. Virgo yolculuğa hazır. Antik bir mezarı andıran hibernasyon tüpüne girip eve döneceğim. Ama kötü geçen bir sınav sonucunu öğrenmek istemeyen bir öğrenci gibi bunu erteliyorum. Uykuda zaman zıplıyor. Uyanıp takviye tabancasını koluma dayadıktan sonra pencerede Dünya’yı görebilecek miyim?”

Dünyadan dört buçuk ışık yılı uzakta karanlık bir gezegenden gelen yardım sinyalinin kaynağı daha önceki bir görevde kaybolan personel miydi? Evrende bizimki gibi dünyalar var mıydı? Bize ne kadar benzeyebilirlerdi? Paralel evrenler teorisi fizikçilerin fantezisi miydi yoksa donmuş kargaları, kıyıları değişmiş kıtaları, kül tepecikleriyle dolu binaları açıklamanın tek yolu mu?
Trinidad’ın Dönüşü, hayatın ve onu anlamlı kılan her şeyin uzayın ölü güzelliğindeki sıcak pırıltısına bildiğimiz her yerin dışından bir bakış, Alen Fenix, Hendrik Leo ve Apollo Tera’nın zorlu keşiflerinin yüksek tempolu ürpertici öyküsü. Bilgi biraz yorumdur. Yorumsa kişisel. Trinidad’ın Dönüşü üç bilim insanının inatçı mücadelelerle dolu geçmişlerinin, zaaflarının, inançlarının aynı keşfe verdikleri farklı şekillerin öyküsü. Denizatı Vadisi, İkibinseksensört, Gofer Ağacı gibi özgün felsefi bilimkurgu kitaplarının yazarı Selim Erdoğan’ın usta kaleminden..